İŞ/Hizmet-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, telekonferans yöntemiyle gerçekleştirildi.
HAK-İŞ/Hizmet-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, telekonferans yöntemiyle gerçekleştirildi.
HAK-İŞ ve Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın başkanlığında online olarak gerçekleştirilen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısına Genel Yönetim Kurulu, Genel Denetleme Kurulu, Genel Disiplin Kurulu, Profesyonel Şube Başkan ve Yöneticileri, İl Başkanları ve Genel Merkez uzmanları katıldı. Genel Başkan Arslan, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısında çalışma hayatının gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi
Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısında çalışma hayatının güncel ve muhtemel sorunları gözden geçirilerek, sonuçlar halinde şu kararlar alınarak duyurulmasına karar verildi:
"Taşeron işçiliğine karşı 2003 yılından başlayarak kararlılıkla yürüttüğümüz mücadelemiz, Cumhurbaşkanımızın gayretleri, dönemin Başbakanı ve Bakanlarımızın desteğiyle çıkarılan 696 sayılı KHK'yla, 1 milyona yakın taşeron emekçisinin Yerel Yönetimler ve Kamuda işçi statüsünde istihdam edilmesiyle neticelendirilmiştir.
Ancak taraflarla hiç konuşulmadan, paylaşılmadan, son dakika müdahalesiyle 696 sayılı KHK'yla 6356 sayılı kanuna eklenen geçici 7. madde ve bunun 3. fıkrasıyla, taşerondan kadroya geçen emekçiler istemedikleri sendikalara üye olmaya itilmiştir.
İşçileri yeniden sendika seçme kargaşası içine iten düzenleme, sendikal özgürlüklere aykırıdır. Çalışma hayatında yeni bir kargaşaya yol açacak, iş barışı ve iş huzurunu bozacaktır. Taşeron işçilerine sahip çıkarak mücadeleyi onlarla birlikte uzun yıllardır başarıyla yürüten sendikaların üye kaybına, bu mücadelede yer almayan sendikaların ise hak etmediği ölçüde üye kazanmasına ve haksız rekabete yol açacaktır.
Emekçiler sendikalarından koparılmamalı, birliktelikleri bozulmamalı
Taşerondan kadroya geçen işçiler, SGK kayıtlarına göre tescil edildikleri işkolları ve işyerinde örgütlenecekleri sendikaları belirleyerek üyeliklerini yapmışlar, sendikalar da 2014 yılından başlamak üzere işyerlerinde örgütlenmelerini tamamlamışlardır.
İşçilerin kadro sürecinde birlikte mücadele verdikleri, kendilerini güvende hissettikleri sendikalarda kalmaları sürekli hale getirilmelidir.
HİZMET-İŞ taşerondan kadroya geçirilen emekçilerin büyük çoğunluğunu temsil etmektedir.
Sendikamız üyesi arkadaşlarımızın üyeliklerinin devamını ve iş kollarının güvence altına alınmasını istiyoruz.
Geçici 7. maddenin 3. fıkrası yürürlükten kaldırılmalıdır
696 sayılı KHK ile 6356 sayılı kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası yürürlükten kaldırılmalıdır. Bu düzenleme anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Sendika ve toplu iş sözleşme özgürlüğünü ortadan kaldırmaktadır. Sendikal örgütlülük, ancak sendika özgürlüğü ile söz konusu olabilir.
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası bu düzenlemeyi hiçbir zaman kabul etmemiştir, kabul etmeyecektir. Düzenlemenin yürürlükten kaldırılması hususundaki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.
KHK'lı emekçilerin hakkını savunmaya devam edeceğiz
İşkollarındaki farklılıklar nedeniyle, çalışanların özlük hakları farklı belirlenemez.
Çalışanların ücret ve ücrete bağlı hakları başta olmak üzere, sorunlarının çözüm yeri özgür toplu pazarlık masasıdır.
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikamız, 1 Kasım 2020 tarihinden itibaren şeffaf bir şekilde toplu pazarlık sürecini yürütecektir. Toplu pazarlık sürecin üyemiz emekçilerin beklentileri doğrultusunda sonuçlandırmak istiyoruz.
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ, her şeye rağmen tüm KHK'lı emekçilerin hakkını savunmaya devam edecektir.
696 sayılı KHK kapsamı dışında bırakılan emekçilere kadroları verilerek hakkaniyet sağlanmalı
Çalışma hayatımızın en büyük reformu olarak değerlendirdiğimiz 696 sayılı KHK ile getirilen düzenlemenin bir eksik yanı da, 70 bin civarında emekçinin kapsam dışında bırakılması olmuştur.
Kadro kapsamına alınmayanların başında KİT'lerde çalışan taşeron işçileri gelmektedir. 4 Aralık 2017 tarihinden önce çalışmış olanlar, joker işçi olarak çalışanlar, kiralık araçların şoförleri, çağrı hizmetleri ve yemekhane hizmetlerinde çalışanlar, tüm şartları taşıdıkları halde, mahalli idarelerce yapılan ihalelerde yüzde 70 personel sınırına takılanlar, yine mahalli idarelerce malzeme hizmet alımının içerisinde çalıştırılanlar, kamunun asıl işlerinde çalıştıkları halde başta hastanelerde HBYS olmak üzere bilgi işlemci, laborant, tekniker, kimyager ve radyolog olarak çalışan taşeron işçiler kapsam dışında kalmıştır.
Bu emekçilere kadro verilmemesinin haklı bir gerekçesi yoktur. Aynı işi yapan emekçiler arasında ayrım, adalet ve eşitlik duygusunu zedelemektedir. Sorun bir an önce çözüme kavuşturularak eksiklik tamamlanmalı, eşitsizlik giderilmeli, hakkaniyet sağlanmalıdır.
Genel Başkanımız Arslan'ı sosyal medya üzerinden hedef alan şer odaklarına geçit vermeyeceğiz
Son aylarda bazı konfederasyonların güdümündeki facebook ve twitter adreslerinden, emekçileri mevcut sendikalarından istifaya yönlendiren çalışmalar yürütülmektedir.
Genel Başkanımız Arslan'ın, 696 sayılı KHK ile kadroya kavuşan emekçilerin yararına yaptığı açıklamalar bilinçli bir şekilde çarpıtılmaktadır.
Bu yöntemle, üyelerimiz sendikamızdan koparılmak istenmektedir.
Klavye sendikacılarının kavgası ne emek ne de ekmek kavgasıdır. Amaçları, emekçileri haklarını savunamayacakları halde kendi sendikalarına mahküm etmektir.
Her yol meşru kabul ederek, sosyal medya üzerinden HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Genel Başkanımız Mahmut Arslan'a haksız ithamlarda bulunulmasını ve ahlaki sınırların aşılmasını şiddetle kınıyor, asılsız ithamları reddediyoruz.
Bazı sendikacıların, Genel Başkanımızın kadro mücadelesini 1 milyona yakın taşeron emekçisinin sendikal ve diğer haklarla birlikte, kadrolu kamu işçisi olmasıyla sonuçlandırmasını hazmedemediklerini görebiliyoruz
Bu sözde sendikacılar, on binlerce emekçinin sesi ve umudunun simgesi haline gelmiş Genel Başkanımız Arslan'ı mücadelesinden vazgeçiremez.
Kimse, kendi çıkarları uğruna kişiler ve kurumlar üzerinden algı operasyonu yapmasın.
Oynanan oyunu görüyoruz ve buna asla müsaade etmeyeceğiz.
HAK-İŞ/Hizmet-İş 59 Şube, 20 İl Başkanlığı ve 309 bin üyesiyle Genel Başkanının arkasındadır
HAK-İŞ Konfederasyonumuza bağlı Öz Büro İş Sendikası'nda yaşanan krizin HİZMET-İŞ Sendikamız ve Genel Başkanımız Mahmut Arslan'ın haksız ve hadsiz biçimde hedef gösterilerek savuşturulmaya çalışılmasını hayret ve üzüntüyle karşılıyoruz.
Öz Büro İş yetkililerini sendikal ilke, kural ve değerler doğrultusunda davranmaya çağırıyor, aklıselime davet ediyoruz.
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ 59 Şube, 20 İl Başkanlığı ve 309 bin üyesiyle, tam bir birlik içerisinde Genel Başkanının arkasındadır.
Genel Başkanımıza yönelik saldırılara karşı her zaman dimdik ayaktayız.
Genel Başkanımıza ve Sendikamıza yönelik her türlü saldırı karşısında sessiz kalmayacağız.
Teşkilatımız, saldırılara karşı gereken cevabı, zamanı gelince, on binlerce üyesiyle birlikte en üst boyutta verecektir.
İstanbul Büyükşehir'de yetki tespiti Hizmet-İş'te
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikamız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı kuruluşlarda, yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağlayarak yetki tespiti almıştır.
İstanbul Büyükşehir çalışanlarına sendikamıza gösterdikleri ilgi ve alaka vesilesiyle teşekkür ediyoruz.
Sendikamıza verilen yetki tespitinin önem ve sorumluluğunun idrakindeyiz.
Bundan sonraki süreç, haklarımıza sahip çıkma sürecidir. Bu süreci üyelerimizle birlikte yürüteceğiz.
Bir kısım sendikaları, yetki tespiti alamadıkları işyerlerinde çalışan işçileri cezalandırma, onlardan intikam alma ve itiraz alışkanlıklarından vazgeçmeye davet ediyoruz.
Sendikal çalışmalarımızı hak-iş çatısı altında birlik ve beraberlik ruhuyla gerçekleştiriyoruz
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası, yarım yüzyıla yaklaşan tarihiyle, genel işler işkolunda ve sendikal harekette model olma özelliğini sürdürmekte, Türkiye'nin en büyük işçi sendikası olmanın sorumluluğunu taşımaktadır.
Bu sorumluluk, yarım asırlık bilgi, birikim ve deneyimiyle, tüm teşkilatımızın hedefe kilitlenerek özveri, birlik ve beraberlik ruhuyla verdiği mücadele ile yerine getirilmektedir.
Mazlumların hamisi olmanın onurunu yaşıyoruz
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Başkanlar Kurulu olarak, taşerondan kadroya geçen emekçiler ve ülkemizin tüm işçileri başta olmak üzere, her zaman olduğu gibi ülkemizde, bölgemizde ve küremizde bize ihtiyaç duyan mazlumların, mağdurların, ezilenlerin, haksızlığa uğramışların, hakkı elinden alınanların sesi olmaya, onların feryatlarını duymaya, duyurmaya ve çare olmaya devam edeceğiz.
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası olarak ülkemizin kalkınma, ilerleme ve yeniden yapılanma hamleleriyle, bölgesel ve küresel bir güç olma yönünde ilerlediği bu dönemde de sorumluluk almaya devam edeceğiz." - ANKARA
Yorum Gönder